Hz. Ebü Hüreyre radıyallâhu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizden biri hapşırınca “Elhamdülillah alâ külli hâl.” (Her hal için elhamdülillah) desin. Kardeşi de yahut arkadaşı da ona “Yerhamükâllah” diye cevap versin. Kardeşi bunu kendisi için söyleyince, hapşıran da Yehdikümullah ve yuslih baleküm (Allah size de hidâyet versin ve işinizi düzeltsin) desin.” Buhâri, Edeb […]
Âmir İbnu Rebia radıyallâhu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın arkasında namaz kılan birisi, namazda hapşırdı ve şu duayı okudu: “Mübarek (hayrı boI), ihlaslı ve çok hamdle Allah’a hamdederiz, tâ Rabbimiz razı oluncaya kadar; dünya ve âhiret işindeki rızasından sonra da hamdimize devam ederiz.” Resülullah aleyhissalâtu vesselâm namazdan çıktıktan sonra: “Namazda dua okuyan kimdi?” diye sordu. […]
Hz. Aişe radıyallâhu anhâ anlatıyor: “Ey Allah’ın Resülü, dedim, şâyet Kadir gecesine tevâfuk edersem nasıl dua edeyim?” Şu duayı okumamı söyledi: “Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu’l-afve fa’fu anni. (Allahım! Sen affeedicisin, affı seversin, beni affet.)”
El-Hudri radıyallâhu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bir gün Mescid’e girdi. Orada Ensâr’dan Ebü Ümâme radıyallahu anh denen kimse ile karşılaştı. Ona: “Ey Ebu Ümâme, niçin seni namaz vakti dışında Mescid’de oturmuş görüyorum?” diye sordu. “Peşimi bırakmayan bir sıkıntı ve borçlar sebebiyle ey Allah’ın Resulü” diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselâm: “Sana […]
Hz. İbnu Abbâs radıyallâhu anhümâ anlatıyor: “Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm üzüntü sırasında şu duayı okurdu: “Halim ve azim olan Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur. Kıymetli Arş’ın Rabbi, arzın Rabbi, Semâvât’ın Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur.”
Hz. Sa’d radıyallâhu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Balığın karnında iken, Zü’n-Nün’un yaptığı dua şu idi: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke inni küntü mine’z-zâlimin. (Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, seni her çeşit kusurlardan tenzih edirim. Ben nefsime zulmedenlerdenim.)” Bununla dua edip de icâbet görmeyen yoktur.”
Sa’id İbnu’l-Müseyyeb merhum anlatıyor: “Şam ehlinden bir kimse, hanımının yanında bir erkek yakalamıştı. Erkeği de kadını da öldürdü. Muâviye radıyallahu anh, katil hakkında hüküm vermekte zorluk içinde kaldı. Meseleyi Ali İbnu Ebi Talib’e sorması için Ebu Musa radıyallahu anhüma’ya yazdı. Hz. Ali radıyallahu anh: “Bu benim diyarımda (Irak’ta) vaki olmayan bir hâdisedir, hükmünü bana sizin […]