Ruhumuzun cennetidir Ramazan
Ruhumuzun cennetidir Ramazan
Mutluluğu uzaklarda ararız bazen. Oysa o, burnumuzun üzerinde taşıdığımız gözlük gibidir.
Ramazan işte böyle bir mevsim. Fark eden için sonsuz bir mutluluğun kapısı, fark edemeyen için ise günlerin birbiri ardı sıra geçişinden ibaret.
Ahiret için en kârlı ticaret olan bu ayın maalesef son haftasına da girmiş bulunuyoruz. Gelişiyle sevindiğimiz, gidişiyle hüzne düştüğümüz bir ay oldu Ramazan.
İnsanların hayatını ve kaderini bu kadar derinden etkileyen, Ramazan’dan başka bir mevsim, böyle süreklilik içinde bir mevsim yok. İyilikler getirdi, güzellikler getirdi. Unuttuğumuz şeyleri tekrar öğretti, hatırlattı bize. Güzel yollara, güzel mekânlara götürdü bizi. Ruhumuzun cennetine… Her şeyiyle güzeldi. Gecesiyle, gündüzüyle…
Kur’ân’ımıza muhatap oluşumuz da bu ayda ayrı bir özellik kazandı. Kimimiz yüzünden okuduk, cüzlerimizi tamamladık, hatimler indirdik; kimimiz de günün belli bir vaktinde mukabelelere koşuşturduk. Hazreti Peygamber’in (asm) o kadim sünnetini ihya etmeye çalıştık. Yakînen hissettik ve gördük ki Kur’ân, bize de iniyor, bize de sesleniyor. Rafların arasında ve eski zaman köşelerinde kalmaktan kurtuldu mübarek kitabımız. Hayatımıza yön ve istikamet veren altın bir anahtar oldu.
Ne kapılar açıldı, ne hazineler saçıldı, yaşayan bilir. Evcek, ailecek sofralarda beraber olduk, dostlarımızı ağırladık. Gönül kapılarımızla beraber evlerimizin kapılarını da ardına kadar açtık. Rahmetle, bereketle geldiler; hayırlar, sevaplar bırakıp gittiler.