Tavafta kadın erkek beraber olabilir
İbnu Cüreyc anlatıyor: “Ata, bana İbnu Hişâm’ın kadınları erkeklerle karışık olarak tavaftan yasakladığı zaman dedi ki: “O bunu nasıl yasaklar, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!” Ben Atâ’ya sordum:
“Onların beraber hacları örtünme emrinden önce miydi, sonra mıydı?”
“Evet, kasem olsun buna, ben örtünme emrinden sonra şâhid oldum!” diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
“Pekâlâ, erkeklere nasıl karışırlardı?” Şu cevabı verdi:
“Erkeklere karışmazlardı, Hz. Aişe radıyallahu anhâ erkeklerden ayrı olarak tavaf ederdi, onlara karışmazdı.” Hatta bir kadın kendisine: “Ey mü’minlerin annesi, yürü Hacerü’l-Esved’e elimizi değerek istilâm edelim!” demişti de Hz. Aişe ona:
“Sen dilediğin şekilde git” deyip kendisi gitmekten imtina etmişti. Onlar geceleyin kim oldukları bilinmez halde çıkarlar, erkeklerle beraber tavaf yaparlardı.
Beytullah’a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
Atâ devamla: “Ben Mekke kadısı Ubeyd İbnu Umeyr’le birlikte, Müzdelife’deki Sebir dağında mücâvir (yani ikamet eder) olan Hz. Aişe radıyallahu anhâ’nin yanına giderdim” dedi. Ben hemen sordum:
“Pekâlâ, Hz. Aişe’nin örtüsü ne idi?”
“Keçeden yapılmış küçük bir Türk çadırının içindeydi. Çadırın bir perdesi vardı. Aişe radıyallahu anhâ ile bizim aramızda bu perdeden başka bir şey yoktu. Ben Hz. Aişe’nin üzerinde gül renginde bir zıbın gördüm.”
(Buhârî, Hacc 64.)