Hırsızların en kötüsü namazından çalandır
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “Hırsızların en kötüsü namazından çalandır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/56.)
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “Hırsızların en kötüsü namazından çalandır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/56.)
İmrân İbnu’l-Husayn radıyallâhu anhümâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’a Cüheyneli, zinâdan hamile kalmış bir kadın geldi ve: “Ey Allah’ın Resûlü! Ben bir hadd cürmü işledim, cezasını bana tatbik et” dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’da kadının velisini çağırıp: “Buna iyi muamelede bulunun. Çocuğu doğurunca kadını bana getirin!” buyurdu. Velisi öyle yaptı. Doğumdan sonra gelince Resûlullah kadının elbisesini üzerine […]
Ebu Saidi’l-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor: “Ensar radıyallahu anhüm’den bazı kimseler, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’dan bir şeyler talep ettiler. Aleyhissalâtu vesselâm da istediklerini verdi. Sonra tekrar istediler, o yine istediklerini verdi. Sonra yine istediler, o istediklerini yine verdi. Yanında mevcut olan şey bitmişti; şöyle buyurdular: “Yanımda bir mal olsa, bunu sizden ayrı olarak (kendim için) biriktirecek değilim. […]
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Zeyd, Ca’fer ve İbnu Ravâha’nın öldüklerini onlardan haber gelmezden önce bildirdi. Şöyle demişti: “Bayrağı Zeyd aldı ve isabet aldı (öldü). Bayrağı ondan sonra Ca’fer aldı o da öldü. Sonra Abdullah İbnu Ravâha aldı, o da öldü. -Böyle deyince Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın gözleri yaşla doldu.- (Resûlullah sözlerine devam […]
Abdullah İbnu Mes’ud radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: “Sinek başı kadar bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir mü’min kul yoktur ki, Allah onu ebedi ateşe haram etmesin!”
Berâ radıyallahu anh anlatıyor: “Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’la birlikte bir cenazede beraberdik. Aleyhissalâtu vesselâm kabrin kenarına oturup ağladılar, öyle ki gözyaşlarıyla toprak ıslandı. Sonra da: “Ey kardeşlerim İşte başımıza gelecek bu aynı ölüm hadisesi için iyi hazırlanın” buyurdular.”
İbnu Ömer radıyallâhu anhümâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissâlatu vesselâm, seferden dönerken, uğradığı her tümsekte üç kere tekbir getirir, arkadan da: “Lâ ilâhe iIlaIIâhu vahdehu Iâ şerike Ieh, Iehü’I-mülkü ve Iehü’I-hamdü ve hüve aIâ külli şey’in kadir. (AIIah’tan başka ilah yoktur. O tekbir, ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’nadır. O herşeye kadirdir) dönüyoruz, tövbe ediyoruz, kulluk ediyoruz, […]